Malum, Türkiye tek parti döneminde Amerika'nın etki sahasına başka bir deyişle hava sahasına girdi.

NATO üyeliği ve Marshall yardımı sonunda Türkiye'ye gelen giden Amerikalıların, dolayısı ile CIA elemanlarının haddi hesabı yoktu. Eğitim kurumlarından ordu ve ülkenin en hassas kurumlarına kadar CIA uzmanları NATO kimliği ile ülkenin her yanındaydı.

Ülke neredeyse bir uydu devlet görünümüne büründü.

Amerika, Türkiye'yi oltada balık olarak görüyordu. Türkiye'ye batının tahıl ambarı rolü biçilmişti…

Öyle ki, Türkiye ne zaman, sanayileşme hamleleri için, Batıdan istediğini bulamayıp başka alternatifler aramaya kalksa, Amerika istihbaratı devreye giriyordu.

Batıdan alamadığı krediyi Sovyetlerde arayan menderese,  ABD  kendi  hava sahasının dışında gezinmenin  ilk uyarısını, ekonomik ve siyasi sinyallerle vermişti.

Bu gün, ortaya çıkan Arşivlerden 1960, 1971, 1980 Darbeleri CIA'nın aktif katılımı ve müdahalesi ile gerçekleştiği gerçeği, sağır sultanın bile bilgisi dahilindedir.

15 Temmuz'a gelince, hiçbir arşiv ve bilgiye gerek kalmadan ABD patentli olduğu, CHP ve sayın Öztırak dışında sanırım herkesin bildiği bir konudur.

1960 darbesinden önce,  Amerika'nın Ankara Büyükelçiliğinden, Pentagon a gönderilen notta, Menderes hükümetinin devrilebilmesi için General Gürsel'e yardım edilmesi gerektiği acilen belirtiliyordu.

1971 darbesinde ise Askeri darbeden sonra “hükümetin istifasının sağlanması elzemdir” diye sayın büyükelçi,  yine pentagona not gönderiyor. Ne tesadüf, o notlarda yazılanlar hep aynen yaşanıyordu.

Herhalde 1980 darbesi en kabağıydı, zira dönemin ABD başkanı  CARTER a darbe, beyaz saray görevlisi tarafından “Bizim Çocuklar görevi tamamladı” diye aktarılmıştır..

Türkiye ne zaman sanayi hamlelerine kalkışsa, ne zaman Denge politikalarına yönelse, ne zaman ABD'nin dümen suyundan biraz uzaklaşsa, Amerika politikaları ülkede tozu dumana katmıştır. Ülke darbelerle sarsılmış, terör eylemleri artmış, ambargo kararları alınmış, ülke aydınları ve bunun farkında olanlar ya öldürülmüş yada bir şekilde susturulmuşlardır.

Gazeteci Abdi İpekçi,  CIA şefi  Poll Hernz ile yaptığı röportajdan sonra öldürülüyor. sokaklar karıştırılıyor, akla zarar haberler servis ediliyordu.

Her darbenin ardından yaşanan onca katliam ve insan hakları ihlalleri karşısında insan hakları havarisi ve özgürlükler aşığı Amerika,  hep üç maymunu oynadı.

Dün olduğu gibi Bugünde, Amerika ve Batının Türkiye üzerinde uygulama alanına soktukları projeler 100 yıllık bir hedefi ortaya koymaktadır.

Özellikle terör v.b bölgesel kartlarla, 90'lı yıllardan sonra bu projeler açıkça dillendirilmeye başlandı.

CIA'nın eski gizli operasyonlar direktörü Richard Bissel  bakın ne diyor “ –başlıca görevimiz çeşitli ülkelerde bizimle işbirliği yapacak kişi ve kurumları bulmak, onları Birleşik Amerika  doktrini doğrultusunda  çalışmaya ikna etmektir, ortaya koyduğumuz  hedefler ancak böyle masum kuruluşlarca yürütülürse başarılı olur.

Ve Amerika ne yazık ki  masum kuruluşlar bulmada  hiç zorlanmamıştır.

Fetö'yü bulmada  ve Gezi eylemlerinde  zorlanmadığı gibi.

Çeşitli fonlarla, sosyal, bilimsel kuruluşlarla bunu yapıyor. Bunlar arasında kadın kuruluşları, gençlik fonları tarımsal ekonomik oluşumlar ve çeşitli çevreci  gruplar  vardır.

Hedef 100 yıldır aynıdır. Amerika'nın kendisini tek dünya devleti olarak görmesi.

Tüm enerji ye zenginliğe sahip olup, tüm enerji havzalarını ele geçirmek istemesi.

Bunun içinde, tüm petrol coğrafyaları biçimlendirilmeli, stratejik noktalara kukla devletler kurdurtulmalı ve her türlü zemin ve alt yapı hazırlanmalıdır..

Türkiye ile ilişkileri bu bakış açısıyla ortada olan Amerika için biz orta Amerika da, yada Afrika da bir devlet olmuş olsaydık, basit bir CIA darbesi ile işimiz bitirilirdi.

Fakat  hey! hat! Ki;

Bu coğrafyalarda yaşamış ve hüküm sürmüş üç büyük imparatorluktan birinin alt yapısı ile kurulmuş Türkiye,  binlerce yıllık devlet geleneğinden geliyor.

Ordusu ve ekonomisi ile bölgedeki  en büyük ve hiper aktif toplumlardan biridir. Bunca darbe, oyun, savaş ve çatışma bölgesi içinde Türkiye halen direniyor.

15 Temmuz ile birlikte 16 Temmuz da, saat 00:13'de okunan salalarla, ülke ABD etki ve hava sahasına kapatılmış, Darbeler dönemi, bir daha hiç açılmamak üzere tarihin tozlu sayfalarına ebediyen kaldırmıştır.

Buna rağmen, Amerika halen Türkiye üzerine Psikolojik savaş mangaları yollamakta, yerli malı oluşum ve kartlarla, eski Türkiye hayali kurmakta, IMF ile terbiye etmeye, NATO ile şekil vermeye çalışmaktadır.

Binlerce yıllık bir tarih, kültür ve sağduyu karşısında bazı şeylerin rahat değişmeyeceğini  anlamak için ABD'nin 250 yıllık tarihi yetmiyor ne yazık ki.

Vesselam.